Emekleme aşamasından, harekete geçmek isteyen işletmeler için kısa bir bilgi vermek istedik.
Günümüzde dünyada kullanılan diller arasında en yaygınını bir düşünün. 8 milyarı aşan nüfus arasında, kaç kişinin bu dilin temel bir kaç kelimesine aşina olduğunu... Üstelik, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar.
Ortak dil konuşun!
İşte bunu sağlayan, markalardır. Ne kültürel dil kursları, ne konser ne de sinema endüstrisi; bir markanın dili taşıdığı kadar güçlü olamaz. Adımızın Ajanstan Adamlar olması da elbette tesadüf değil. Ajans kelimesi her ne kadar Türkçe olmasa da... Adam kelimesi tamamen Türkçe. Hizmet verdiğimiz pek çok noktaya aynı zamanda Türkçe bayrağını taşıyoruz.
Peki marka gücü bunun neresinde?
Bir marka oluşturabilmek için ABD'de gereken bütçe 200 milyon dolar civarında. Bu rakam ülkemizde 2-3 milyon doları arası bir bütçeyi gerektiriyor. Şu an ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik yapı düşünüldüğünde bu rakamlar birçok işletmemizin tek başına altından kalkabileceği rakamlar değil. Bu nedenle, pek çok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de markalaşma gayretinde olan işletmelere devletimizin dış ticaret müsteşarlığı, KOSGEB ve diğer bazı projeler kanalı ile ciddi yardımları söz konusu.
Ülkemizde hizmet veren sektörler arasında en yüksek tüketim karar faktörü ise GÜVEN! Eğer size güvenmiyorlarsa hizmetinizi, personeliniz markalaşma konusunda size güvenmiyorsa da verimliliğinizi kaybediyorsunuz.
Burada marka olmanın gücünün, bu iki konuyu da bertaraf edeceğinden emin olabilirsiniz.
Elbette doğru bir yönetim ve bakış açısı ile! Aksi halde, marka belgesi ile "biz markayız" demek, ofiste buzdolabı var diye soğuk işleme tesisim demeye benzer ki; bundan uzak durmanızı öneririz.
Markalaşma süreçleri ile ilgili bize şuradan başvurabilirsiniz.